top of page

Türk Ampir Üslubu

ampir.jpg

Geleneksel Türk ampir üslubu, Türk mimarisindeki estetik zenginlik ve sanatsal detayların bir ifadesidir. Daha teknik bir tanım ile de ampir üslubu 19. yüzyılın başlarında ortaya çıkan çoğunlukla mimarlık alanında etkisini gösteren bir tasarım akımıdır.

1808-1860 tarihleri arasında verilen eserler bu üsluba dâhil edilmektedir. Osmanlı Devleti’nde çeşitli alanlarda yapılacak ıslahatların mühim görüldüğü vakitlerde Türk ampir üslubu benimsenmiştir. Devamında ise bu üslubun etki alanı artmıştır ve ampir üslubu neredeyse devletin resmi üslubu olmuştur. Türk ampir üslubu ile camilerde son cemaat bölümleri kaldırılmış, minareler ana binadan ayrı bir birim olarak inşa edilmiş, hünkâr dairelerine verilen önem artmış ve süslemedeki tarzımız değişerek çiçek, yaprak ve doğa ile dolu motiflere evrilmiştir.

Günümüzde hala varlığını sürdüren en hoş ampir üslubu eserler; Mevleviler Locası, Ortaköy Camii, Dolmabahçe sarayı ve Beylerbeyi Sarayı şeklinde sıralanıp örneklendirilebilmektedir.

Türk ampir üslubu dönemi bu dönemden önceki eserlerden farklı özelliklere sahiptir. Bu dönemdeki farklılıklardan en temel olanı mimari yapıların simetrik oluşuna ve dengesinin kusursuz oluşuna verilen önemin katbekat artmasıdır. Bunun yanında artan detaylı işlemeler, mermer oymalar, yüksek ve büyük pencereler, özenle tasarlanan kemer ve kubbeler bu dönemin temel özelliklerindendir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun zirve dönemine denk gelen Türk Ampir Üslubu saray, konak ve cami mimarilerine yaptığı katkılarıyla kültürümüzde önemli bir yer kaplamaktadır. Bunun yanında değişen mimarinin sarayları da değiştirmeye başlaması ile batılı devletler ile olan ilişiğimiz hızla artmıştır. Bu ilişik sonucu doğu ile batının sentezi müthiş şekilde gerçekleştirilerek eşsiz fevkalade bir kültürel bütünlük oluşmuştur.

Türk Sanatları Atlası

form banner (1).png

Türk Sanatları Atlası

bottom of page